Dünya
yaşamını bilim ve aklın egemenliğine bırakan laiklik ilkesinin çağdaş dünyanın
vazgeçilmez temellerinden birisi olduğunu söyledi.
Laikliğin
akılcı ve bilimsel yaklaşımın ayrılmaz parçası olduğunu belirten Eğitim-İş
Konya Şube Başkanı Özgür Ulaş Yiğit, “84 yıl önce 5 Şubat 1937’de Anayasa’ya
laiklik ilkesi eklenmiş ve Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlet olarak
tanımlanmıştır. Dünya yaşamını bilim ve aklın egemenliğine bırakan laiklik
ilkesi, çağdaş dünyanın vazgeçilmez temellerinden biridir. Laiklik, Atatürkçü
düşünce sisteminin özünü oluşturan akılcı ve bilimsel yaklaşımın ayrılmaz
parçası ve zorunlu sonucudur. ‘Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması
demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir’
diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün en önemli devrimlerinden birisi laikliktir.
Ulusumuzu çağdaş düşünce sistemi ve evrensel bakış açısına kavuşturan Atatürk
devrimlerinin büyük bölümü laik devlet düzenine geçilmesiyle sağlanabilmiştir.
İnsanların inançlarına saygı gösterilmesi gerektiğini savunan Eğitim-İş,
Atatürk’ün söz konusu tanımını benimsemiştir ve devlet yönetiminde inançların
öne çıkmasına karşıdır. Türkiye Cumhuriyeti'ne demokratik, sosyal hukuk devleti
olma özelliği kazandıran laiklik, her dine ve mezhebe bağlı bireylerin eşit
haklara sahip olduğu, insan haklarına saygılı bir toplum düzeni
gerektirmektedir. Laikliğin içeriği zedelenirse, demokrasiden de söz etmek
olanaksızlaşır. Bu nedenle demokrasiler, sürekliliklerini sağlamak adına
laikliği her türlü baskı ve anlam çarpıtmasına karşı korumak zorundadırlar”
dedi.
Özgür
Ulaş Yiğit ülkede yaşayan herkesin bilimsel, çağdaş, laik eğitimin hakkı
olduğuna dikkat çekerek, “Eğitim-İş, tüzüğümüzde de belirtildiği üzere, Atatürk
ilke ve devrimleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik ilkesi üzerinde
yükseldiğinin bilinciyle, laiklik ilkesinin korunmasına büyük önem verir.
Kişilerin inanç ve vicdan özgürlüklerini savunurken, dini inanç ve
kanaatlerinden dolayı kınanmalarını ya da baskı altına alınmalarını da kabul
edilemez bulur. Bu nedenle de ülkede yaşayan herkesin çağdaş, bilimsel, laik,
demokratik, eşit, parasız ve nitelikli eğitim hakkı olduğunu savunur ve bu
hakkın yaşama geçirilmesi için mücadele eder. Her fırsatta dile getirdiğimiz
üzere; hiçbir dernek, vakıf, cemaat, tarikat Milli Eğitim Sistemine ortak
edilmemeli. Kimse Türkiye’nin geleceği olan yavrularımız üzerinden siyasi
çıkarlarını şekillendirememeli. Kimse, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün biz
eğitim neferlerine mirası olan çocuklarımıza, çağdışı bir eğitimi reva
görememeli. Eğitim-İş olarak laik eğitim ve sosyal devlet ilkelerine aykırılık
taşıyan hiçbir uygulamaya geçit vermeyeceğiz” diye konuştu.
Yazarlar
Resim Galerisinden