memurun, işçinin,
emeklinin ve asgari ücretlilerin sorunları dile getirerek, gelecek bütçenin
adil olmadığını ifade etti.
Yokuş “2020 yılı
bütçesi saray bütçesidir. Çünkü milyonlarca çalışan ve vatandaş açlık sınırı
altında inim inim inlerken saray harcamalarına bu bütçeden 3 milyar Türk lirası
ayrıldı. Bu bütçe bir rant bütçesidir. Bütçede kamu-özel iş birliğinin dövize
bağlı hazine garantileri artarak devam ederken halkın geçmediği köprülerden,
geçmediği yollardan ve kullanmadığı havaalanlarından hatta yatmadığı
hastanelerden dolayı para ödediği bir rant bütçesidir. Bu bütçe betona gömülen
bir ekonominin bütçesidir. Bu bütçe tabiidir ki bir faiz bütçesidir, toplam 139
milyar TL faiz ödenecektir. Her 100 TL'lik vergi gelirimizin 18 lirası faizlere
gidecektir. Bu bütçe bir borç bütçesidir. Hazinenin 2020 yılı bütçesindeki
borçlanma yetkisine ilave olarak yüzde 5'lik yetki devri de söz konusudur. 154
milyar TL borç hedefi ile bir borç bütçesidir.”
VERGİ
ADALETSİZLİĞİ 2020 YILI BÜTÇESİNE GİRMİŞTİR
“Bu bütçe bir vergi
adaletsizliği bütçesidir. Türkiye'deki vergi adaletsizliğinin dünyada bir
örneği yoktur. Gazlı içeceklere, meyve sularına özel tüketim vergisi alınırken;
yatlardan, pırlantalardan hiç vergi alınmıyor. Yeryüzünde herhâlde böyle bir
ülke yoktur, olması da zaten mümkün değildir.”
2020
YILI BÜTÇESİNDE MEMUR, İŞÇİ, ESNAF, ÇİFTÇİ VE ASGARİ ÜCRETLİ YOK
“2020 yılı bütçesinde
maalesef işçi yok, memur yok, emekli yok, esnaf yok, çiftçi yok, yatırımsa hiç
yok. Memura, emekliye, işçiye, kamu işçisine 2020 yılında tahminî enflasyon
kadar artış, enflasyon farkı olursa enflasyon farkı ödenecek ama bunun dışında
hiçbir şey yok. Bunun anlamı şudur: Bu saydığım gruplar refah payı
alamayacaklar, resmî enflasyonun dışında bir hakları da yok amma gelin görün ki
vergi dilimleri yüzünden enflasyonun altında ücret alacaklar. Yıllardır
Cumhurbaşkanımız, Başbakanlarımız, bakanlarımız "Biz memuru, işçiyi,
emekliyi enflasyona ezdirmedik." derler. Külliyen bir yalandır. Neden?
Enflasyon kadar zam zaten sıfır zam. Kaldı ki memurların, işçilerin yıl içinde
yüzde 15 olan vergi dilimi yüzde 20'ye, bazen yüzde 27'ye çıkıyor maaşlarına
göre. Yani vergi dilimlerinin yükselmesi nedeniyle memurlar, işçiler her yıl
yüzde 3, hatta yüzde 4 oranında enflasyonun altında ücrete mahkûm oluyor.
“Bu durumuna karşı bir
iyileştirme AKP hükümeti tarafından yapılmamıştır. Asgari ücretliden vergi alınması
ve memurun, işçinin vergisi yüzde 15 oranında sabit tutulursa bu mesele
çözülecektir.”
65
MİLYON İNSANIMIZ YOKSULLUK SINIRI ALTINDA
“TÜRK-İŞ'in Kasım ayı
açlık ve yokluk sınırı rakamlarına göre: Açlık sınırı 2.578 lira, yoksulluk
sınırı 6.850 lira. 2 çocuklu bir aile
2.578 liranın altında ücret alıyorsa açlık içinde, 6.850 TL'nin altında evine
maaş giriyorsa yoksulluk altında. Bizim ülkemizde şu anda 16,5 milyon insanımız
açlık sınırı altında yaşıyor. 65 milyon insanımız da yoksulluk sınırı altında
yaşıyor. TÜRK-İŞ'in rakamlarına göre işçilerimizin kahir ekseriyeti,
emeklilerimizin tamamı, memurlarımızın ise yüzde 95'i yoksulluk sınırı altında
ücrete mahkum edilmiştir.”
ASGARİ
ÜCRET VERGİ DIŞI TUTULMALIDIR
“Bugünlerde asgari
ücret açıklanacak. "2020 yılında ne olsun?" söylentilerinin ardından
hemen Türkiye İstatistik Kurumu yola çıktı. Dediler ki: "Biz bir hesap
yaptık, 2.331 lira olsun." Yani aşağı doğru çekildi. Şimdiden milleti
alıştırmaya çalışıyorlar. Asgari ücreti vergi dışı olmalıdır. Ülkemizde kayıt
dışı çalışanların oranı yüzde 40'lara varmıştır. Asgari ücretli çalışanları
kayıt altına alınmalıdır. Ülkemizde 1 milyondan fazla kayıt dışı çalışan
Suriyeliyi, Afganlıyı çalıştırmaktan vazgeçilmelidir. Ülkemizde 1 milyon 200
bin yabancı istihdamı yaparak, 1 milyon 200 bin vatandaşımız işsiz kalmıştır.”
Yazarlar
Resim Galerisinden